19 Eylül 2014 Cuma

Dikili Rüyası ...

Arkadaşlar, anne tarafından İzmir'li olmama rağmen Dikili'ye bu yaz ilk kez gittim. Kelimenin tam manasıyla 'Harika!' bir yer. Kafa dinlemek isteyen de, eğlenmek isteyen de, çoluklu çocuklu aileler de çok rahatlıkla kendilerini bulabilirler burada.
Dikili'de sayılı otel var, ancak biz Sunset Otel'i tercih ettik. İyi ki de öyle yapmışız. Otel hem denize sıfır, hem çok temiz hem de sahipleri 7/24 oradalar ve konukları ile çok ilgililer. Otelde ayrıca açık yüzme havuzunun olması, çocuklu aileler için, tabi ki bizim için de, bir avantaj.
Otel, oda+kahvaltı sistemiyle çalışıyor. Hem standart odaları, hem de apart tipi müstakil odaları var. Kalabalık ailelere apartı öneririm, konaklama stili yine oda+kahvaltı.
Otelden bir kaç fotoğrafı paylaşmak isterim...
 


 

Dikili elbette ki otelle sınırlı değil. Gezip keşfedilecek çok güzel koylara ve mekanlara da ev sahipliği yapıyor. Biz yaz tatillerimizin olmazsa olmazı tekne turumuzu Dikili'de de yaptık. Teknemiz Rasmus bizi en güzel 4 koya götürdü. ikramların ardı arkası kesilmeyen turda öğle yemeği olarak dilerseniz Ege'nin mis gibi ızgara çuprası veya klasik ızgara tavuk, bol yeşil salata, meyve ikramları tura dahil. Turun ücreti kişi başı 30-35 TL (dönemine göre değişiyor.) Çay, kahve, soğuk meşrubat veya alkollü içecekler ekstra ücrete tabi, ancak rakamlar gayet makul. Tur boyunca kaptan ve yardımcıları son derece sıcak ve samimi ilgilerini üzerinizden eksik etmiyorlar. Aynı tekne kış sezonlarında konuklarını balık avı turlarına da çıkartıyor. Dikili'ye giderseniz Kalem Adası, Garip Adası, Killik, Bademli ve Pisa sularının keyfini çıkartmadan dönmeyin derim;)
İşte bir kaç fotoğraf...




Dikili'de başka ne yapılır? Biz 5 yaşındaki oğlum, annem ve babamla birlikte gittiğimizden ve ailece alkol kullanmadığımızdan dolayı en büyük keyfimiz Ege'nin vazgeçilmez Dibek Kahvesi eşliğinde gün batımını izlemek, yürüyüş yapmak, faytona binmek ve eğlenceli aile cafelerinde/çay bahçelerinde geceyi söndürmek oldu. Otele yakın Mavi Bayrak Cafe'de hem açık havada, kısmen de kumsala atılmış masalarda hem gırnatacılar eşliğinde sanat müziği ve roman havaları dinleyip eğlenebilirsiniz, hem de başka yerde tadamayacağınız Cilveli Dibek Kahvesini (üzerine bir avuç dolusu dövülmüş ceviz ve badem atılmış bol köpüklü dibek kahvesi) keyifle yudumlayıp geleni geçeni seyre dalıp akşamlarınızı şenlendirebilirsiniz. Faytonlarla gezmek ise ayrı bir masal dünyası. Hem müzik çalan hem de rengarenk neon ışıklarla süslenmiş, Sindrella masalından kopup gelmiş gibi süzülen bu faytonlar sizi limanın diğer ucuna kadar götürüp getiriyor. Tüm kordonu yaklaşık 30 dakikalık bir turla dolaşmış oluyorsunuz. Ben normalde seyretmeyi yeğlesem de, işin içinde çocuk olunca, fayton turu yapmak apayrı bir güzellik oluyor:)
Şayet şahsi aracınız var ise, bir de güzel koyları Foça da dahil karadan gezmenizi, yüksekten göreceğiniz muazzam Ege'ye defalarca bakmanızı ve hatta her fırsatta durup o güzel manzaraları ve anları fotoğraflayıp ölümsüzleştirmenizi tavsiye ederim. Öğle ve akşam yemekleri içinse, merkezdeki minik ve salaş balıkçılarda sardalya tava ve kalamar menüleri alternatifiniz olabilir.
Ve Dikili'den son manzaralar...

 
 
 






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder